Schengen Vizesinde 'Cascade Kuralı' Nedir?

Yayınlanma tarihi:
Schengen Vizesinde 'Cascade Kuralı' Nedir?
Yapay zeka tarafından üretilmiştir

Her geçen yıl artan Schengen vizesi başvurularıyla birlikte, başvuru sürecinde karşılaşılan zorluklar da gündemdeki yerini koruyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerine girişte gerekli olan bu vizeye yönelik değerlendirme sistemlerinde bazı yeni uygulamalar ön plana çıkıyor. Bu uygulamalardan biri de, kamuoyunda sıkça adı geçen “Cascade Kuralı”.

İzmir’de Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen bir etkinlikte konuşan Almanya’nın İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, özellikle öğrenci ve iş insanlarının vize başvurularında öncelikli değerlendirildiğini belirtti. Schröer, turist kategorisindeki başvurularda ise yüksek yoğunluk nedeniyle bekleme süresinin uzayabileceğine dikkat çekti.

Ayrıca Schröer, vize almak için ticari danışmanlık firmalarına başvurmanın şart olmadığını vurguladı. Bu tür danışmanlıkların değerlendirme sürecine herhangi bir katkı sağlamadığını ve başvuruların bireysel olarak yapılabileceğini ifade etti.

Kademeli Geçerlilik: Cascade Kuralı

Schröer’in dikkat çektiği önemli bir diğer konu ise “Cascade Kuralı”. Bu kurala göre, Schengen vizesi başvurusunda bulunan kişilere ilk etapta genellikle kısa süreli ya da tek girişli vizeler veriliyor. Ancak vize sahibinin, aldığı vizeyi doğru ve kurallara uygun biçimde kullanması durumunda, sonraki başvurularda daha uzun süreli ve çok girişli vizeler alma ihtimali artıyor.

Bu sistem, Avrupa Komisyonu tarafından güncellenen ve 26 Haziran 2024 tarihinde yayımlanan Vize Kodu El Kitabı’nda ayrıntılı şekilde tanımlandı. Kurala göre, vizeyi istikrarlı ve düzenli şekilde kullanan başvuru sahiplerine aşamalı olarak daha uzun süreli vizeler verilebiliyor.

Kuralın İşleyişi Nasıl?

Örneğin, iki yıl içinde üç kez Schengen vizesi almış ve bu vizeleri kurallara uygun şekilde kullanmış bir kişiye, bir sonraki başvurusunda bir yıl süreyle geçerli çok girişli vize verilmesi tavsiye ediliyor. Aynı şekilde, bir yıllık vizesini sorunsuz şekilde kullanan bir kişiye sonraki başvuruda iki yıllık vize verilmesi öngörülüyor. Üç yıl içerisinde iki yıllık vizeyi uygun biçimde kullananlara ise beş yıllık vize verilebiliyor.

Ancak bu kademeli geçişler, başvuran kişinin pasaportunun geçerlilik süresine bağlı olarak uygulanıyor. Pasaport süresi, verilecek vize süresini kapsayacak uzunlukta değilse, daha kısa süreli vize düzenlenebiliyor.

Gerçek Hayattan Örnekler

El kitabında yer alan örneklerden biri, Tunus vatandaşı bir kişinin farklı ülkelerden aldığı tek girişli vizelerle Schengen bölgesini üç kez ziyaret etmesi üzerine, sonraki başvurusunda bir yıl geçerliliği olan çok girişli vize verilmesinin önerilmesi. Ancak her başvuru kendi koşulları içinde değerlendiriliyor ve istisnalar da bulunuyor.

Örneğin, bir başvurucunun kısa süreli bir iş projesi için vizeye başvurması durumunda, Cascade Kuralı uygulanabilir olsa bile, proje süresi kadar geçerli bir vize verilmesi tercih edilebiliyor. Bu tür durumlarda objektif gerekçeler esas alınıyor.

Türkiye’den Başvurularda Son Durum

Avrupa Birliği’nin 2024 yılına ilişkin verilerine göre, Türkiye’den Schengen vizesi için yapılan başvuru sayısı 1 milyon 173 bin 917’ye ulaştı. Bu rakamla Türkiye, Çin’in ardından en fazla başvuru yapan ikinci ülke oldu. Hindistan ise üçüncü sırada yer aldı.

Başvuruların 993 bin 875’i olumlu sonuçlandı ve bunların 645 binden fazlası çok girişli vize olarak düzenlendi. Reddedilen başvuru oranı ise %14.5 seviyesine gerileyerek bir önceki yılki %16.1 oranının altına indi.

Vize Muafiyeti Beklentisi

Schengen Anlaşması’nın imzalandığı Lüksemburg’un Schengen kasabasından adını alan bu sistem, Türkiye’nin AB’ye yönelik önemli beklentilerinden biri olan vize muafiyeti konusundaki tartışmalarla da yakından ilişkili. Türk vatandaşlarının vizeye erişimde yaşadığı sıkıntılar medyada sıkça yer bulurken, bazı ülkelerin Türk vatandaşlarına yönelik kısıtlayıcı politikalar uyguladığı yönündeki iddialar da zaman zaman gündeme geliyor.

AB Türkiye Delegasyonu, bu iddiaları yalanlayarak, Schengen konsolosluklarının rekor sayıda başvuruyu işleme aldığını duyurdu. Ayrıca Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile ilgili raporunda üye ülkelere “konsolosluk kapasitelerini artırma” çağrısı yaptı.

Vize muafiyeti süreci ise hâlâ sonuçlanmış değil. Türkiye’nin, bu muafiyet için belirlenen 72 kriterden 6’sını henüz yerine getirmemesi sürecin ilerlemesini engelliyor. AB, bu konuda diyaloğa açık olduğunu belirtse de, kalan kriterler tamamlanmadan yeni bir adım atılmayacağını net şekilde ifade ediyor.

Türkiye’nin son dönemde, vize muafiyeti gerçekleşene kadar vize süreçlerinin kolaylaştırılması yönünde girişimlerini artırdığı dikkat çekiyor.

Bu galeri, Pixabay üzerinden "Fransa, İspanya, İsveç" araması ile otomatik olarak oluşturuldu. Görseller direkt Pixabay’den alındığı için içeriklerin doğruluğunu ya da uygunluğunu garanti edemiyoruz.